Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
90’yıllarda daha küçükken kış günleri arada aklıma gelir sabah kalkıp ilk yaptığım camdan dışarıya bakmak olur sonra önlüğümü giyip okulun yolunu tutmak olurdu.Zil çalar her bir minik öğrenci olarak toplanır başlardık andımızı okumaya okurduk ama nasıl okuduğumuzu bir bizler bilirdik kimisinin ayağında eski ayakkabı kimisinden yırtık kimisinde kara lastik o zamanlar kara lastik meşhurdu dağa tepeye her işe yarar anlayacağınız kışın bir o kadarda soğuk olurdu ayak parmaklarımız adeta kara lastiğin içinde bir birine kucak acardı çocuk aklı işte belki ısınır ayaklarımız.ders başlar öğretmenlerimiz yani bizlerin zamanında öğretmenler diye bir şey yoktu bazen 3 bazen 4 öğretmen oda fazla belli olmazdı ama yinede güzel günlerdi zil çalar teneffüs olur sonra havası inmiş top falan bulur iki kale kurardık arkadaşlarla karşı karşıya eşlenir takım kurulurdu kar üstünde futbol oynamak en güzel şeydir bizim oraların soğuk’du bilirsiniz acayiptir o soğukta koşturarak futbol oynamak ayakkabılarımızın ve kara lastiklerimizin içi kar dolar su olur çorap ve ayaklarımız su olur ama bizler yinede aldırmazdık nedenmi çünkü çoçukluğumuzun asıl tadı orada işte yaşayan bilir tabiki. akşam olur sonra okul gün içinde biter herkez evlerine gider kimileri bir futbol topu bulsak'da futbol oynasak der kimilerin'de ilk kar yağdı diye biran önce eve gideyimde kendimce kendime bir kızak yapıp kar üstünde kaymak hayalini kurar.Tabiki soğuklar düşer düşmez bizim oralarda sobalar üç ay önce kurulmuştur akşam tutuşturulur sobalar yanmaya başlar arada tüter birde duman çıkar ya o dumanın kokusu bile burnumuz’da nerdeyse,üzerlerimiz ıslanmıştır tabiki karda oynayıp.sobalarımızın yanında bekleriz üzerlerimiz kurusun diye,şimdiki zaman gibi her kezin üzerinde eskisi gibi 40 çeşt elbise yok okulda okul forması dışarıda bir veya iki üç elbise olur. Hepimiz biliriz’ki o zamanlarda ancak üzerimize elbiseler bayramdan bayrama elbise alınır genelde neyse başlarız yanan sobanın üzerinde kar eritiriz yada elbiselerimiz iyi kurusun diye iyice yaklaşırız soba kenarına o zamanda elbise yapışır sobaya hiç bir şey olmamış gibi davranırız biliriz'ki biraz yıpranmıştır sararmış'tır sobaya yapıştığından,bilirizki eskiden her evde şimdiki gibi televizyon yoktu birkaç komşuda olur.eskiden komşuluk diye bir şey vardı tabiki şimdi bilmiyorum var mı yok mu,trt ilk kanal olduğu için sadece trt izlenirdi belirli bir saat olur yayın açılır kapanırdı,oz amanların dizi’si meşhur'du şimdiki dizler gibi ahlak bozuçu değildi tabiki yayın biter evlere gidilir yatma saati gelmiştir dokuz veya en gec on saat ler arası ve hayallere dalnır uyku gelir sabah olur.ESKİ ZAMLAR NEDENMİ GÜZEL ŞİMDİKİNE GÖRE İNSAN BÜYÜDÜKCE ACIYIDA ,ÖZLEMİDE,GURBETİDE HAYAT ŞARTLARINA GÖRE YAŞAMAYIDA ZORLUKLARLA ÖĞRENİYOR.Biz biz oldukça yaşadıklarımız o güzel günler hep aklımızda ve bizlerle yaşıyor.
YAZAR: gökhan yerli