• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Duyurular


Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 0   0
EURO 0   0
       
Özlü Sözler
Kendinizi olumlu insanlarla çevirin.
KAYSERİDE BİR CENNET KÖŞESİ ŞIHBARAK

Şehirden çıkıp Malatya karayolu veya Talas yönünden güney tarafa doğru inişli, çıkışlı yollardan ilerlemeye başladığınızda tipik Anadolu yerleşim yerleri olan Reşadiye ve Başakapınar’ı geçersiniz. Sağlı sollu yol kenarındaki kıraç topraklar üzerinde ara ara kök salmış çirkin gövdeli, donuk, gri, mat yapraklı, soğuk bakışlı armut, dikenli, ukala mahalle kabadayısı görünümlü alıç ağaçlarını anlamsızca izleyerek Mengicek Hanı’nı geçer, Tomarza sapağına ulaşırsınız.Yarım saat kadar süren bu yolculuk süresince görmüş olduğunuz manzarada fazla bir değişiklik olmaz. Tomarza ilçesine ulaştığınızda belki ortalıktaki sükûnet ruhunuzu az da olsa dinlendirmiştir. Lakin çevrenin görünümü sizi pek mutlu etmemiş, hatta ufkunuza giren boz dağlar, tepeler, yakınlarından gelip geçenlere görünmekten utanan, bedenlerinin büyük kısmını topraklar içerisine gömerek biçimsiz şekillerini gizlemeye çalışan kayalıkların haline üzülmüşsünüzdür.

İşte, böyle bir ortamda yapılan yolculuk sonunda Şıhbarak gibi bir yerleşim yerine ulaşılacağı hayal bile edilemez. Tomarza İlçesini birkaç kilometre geçip sağ tarafa ayrılan yola dönerek ilerlediğinizde kısa süre sonra Tilki Deliği denilen araziden geçip Şıhbarak Köyüne ulaşırsınız.

Düzenli bahçeler içerisindeki ağaçlar içerisindeki villa biçimindeki evleri gördüğünüzde şaşırırsınız. Sanki iklim değişmiş, bölge farklılaşmıştır. Hangisine bakacağınıza, neleri gözlemleyeceğinize karar veremezsiniz. Yeni yerleşim yerini geçip sol taraftaki vadi içerisinde bulunan eski köye doğru yöneldiğinizde, kıvrılarak akıp gitmekte olan Zamantı Irmağının yeşillik deryası gözünüzün önüne serilir. İçinizden gayri ihtiyari “Müthiş” veya “Mükemmel” sözcükleri gelip geçer. Köy içinden ilerleyip ırmak kenarındaki kahvehaneye vardığınızda sizi her yaştan güler yüzlü sevecen insanlar karşılar. Kahvehanenin balkon kısmında akıp gitmekte olan Zamantı’yı izlerken çayınızla birlikte, huzuru, mutluluğu yudumlarsınız. Bir ara gözünüz karşı kayalıklardaki mağara ve yığma tepelere takılır, dalar gider zamanı unutursunuz. Belki de böylesine güzel bir yerleşim yerinin tarihini merak edersiniz.

Vadi üzerindeki yığma tepeler, kaya mezarlıklarının Hitit dönemine ait oldukları tahmin edilmektedir. Hatta vadi yüzeyindeki mağaralardan karşılıklı bağlantı olduğu, ırmağın altından geçen bir tünelle birbirlerine bağlandıkları birçok kişi tarafından söylenmektedir. Buraya Türklerin yerleşimi ise Osmanlı Döneminde Türkmenlerin yerleşik hayata geçirilmesi maksadıyla 1865 yılında çıkarılan “Fırka-i Islahiye” kanununa dayanmaktadır. Yazılı kaynaklar olmamasına rağmen, köy büyüklerinden nakledilen kuvvetli ihtimallere göre, Sivas’ın Maksutlu Köyüne sürülmüş olan Barak Türkmen aşiretinin bir kısmı bulundukları yeri beğenmeyerek önceden gelip inceledikleri bu muhite yerleşmek istediklerini resmi makamlara bildirirler. Onların isteklerini uygun bulan devlet yetkilileri onay verirler. Bundan sonra Maksutlular denilen Barak obası gelerek köye ilk yerleşimi yaparlar. Bu arada Adana’da bulunan akrabalarını da buraya davet ederler. O sıralarda sıtma hastalığı ve bataklıklarla zor günler geçiren Adana Türkmenleri için yeni yerleşim yeri kurtuluş olur. Zira koyunlarını, atlarını, develerini rahatça otlatabilecekleri yaylalara, sağlıklı topraklara ihtiyaçları vardır. Daveti severek kabul ederek göç edip yeni köylerinde rızıklarını temin etme çabasına girerler.

Güneyine Torosları, kuzey tarafına Erciyes’i alarak Zamantı’nın bereketli suları kenarında şirin bir yerleşim yeri haline gelen Şıhbarak huzurun, mutluluğun adresidir. Kayseri’de Talas, Hisarcık neyse, Tomarza’da Şıhbarak odur. Geniş piknik alanları, yardımsever misafirperver insanlarıyla adeta ilin cennet köşelerinden birisidir. Birçok köye nasip olmayacak önemli özellikleri yapısında barındırmaktadır.

Nüfus kayıtlarında altı bin civarında nüfusa sahip görünen köyde bin civarında insan yaşamata, bunların çoğunluğunu yaşlılar, emekliler oluşturmaktadır. Yaz aylarında bu nüfus ikiye, hatta bayramlarda üçe dörde katlanmaktadır. Şıhbarak insanı gurbetçidir. Ekmeğin taştan çıkaran tiptendir. Bu sebepten ülkenin başta Konya, Antalya olmak üzere her şehrinde yaşamaktadırlar. Hatta dünyanın birçok ülkesinde de bu köyümüzden insanlar bulunmaktadır. Genellikle yaşamakta oldukları yerlerde inşaat işleriyle iştigal etmekte, ve çevrelerinde dürüstlük ve saygınlıklarıyla tanınmaktadırlar.

Şıhbarak aynı zamanda, “Son Ermeni, Keşke O Deli Ben Olsaydım” romanlarında geçen İbiş Hoca, Deli Ahmet, Koca Abba, Maksutoğlu, Hacı Hasan, Kesinti Mehmet, Ahmet Kâhya, Gök Mehmet, Uzun Mustafa, Harlak İsmail, Koca Durdu, Ali Bey, İbe, Tabur, Mahmut Ağa, Kuru Bekir, Habip, Hatip, Tayyip Ali, Şıh Veli, Yusuf Hoca, Kanber, Asker, Hacı Hasan, Uzun Kara, Seyyid, Koca Ali, Mehmet Kâhya gibi önemli şahsiyetlerle Avrupa’yı dize getiren kabadayılardan Deli Mehmet’in köyüdür.

Bu sebepten Şıhbaraklılar başka vilayetlere yerleşip nüfuslarını oralara aldıranları kendilerinden saymazlar. Nereye giderlerse gitsinler, hangi memlekete yerleşirlerse yerleşsinler ille de köylerinde ata, dede ocaklarını tüttüren birisini bırakmayı töre görevi olarak bilirler. Böylece vatan bildikleri köyleriyle irtibatları kesilmemiş, açık kapıları bulunmuş olur.

Son dönemlerde köylerin de şehirler gibi görünümü değişmiş, her türlü hizmet götürülmeye başlanmıştır. Artık merkez belediyeye bağlı bu küçük yerleşim yerlerinin birçoğunun sokakları parke taşlarla kaplanıp, su ve kanalizasyon şebekeleri yapılır olmuştur. Şıhbarak da bu hizmetlerden yararlanan köylerdendir. Eski yerleşim yerinde birçok ev yıkılıp, yerlerine daha kullanışlı, güzel görünümlü binalar yapılmıştır. Yine de bu durum arazinin nüfusa göre yeterli olmayışı sebebiyle şehre göçü engelleyememiştir.Gençlerin çoğunluğu nafakalarını temin edebilmek amacıyla başka diyarlara göç etmeye halen devam etmektedirler.

Evler, binalar yıkılabilir. Yollar, sokaklar değişebilir. Araziler sular, barajlar altında kalabilir. Lakin anılar hiçbir zaman yer değiştirmezler. Hep oldukları yerlerde kalırlar. İşte Şıhbaraklılar ve burada görevli olarak çalışma şansına sahip olan kısmetli insanların anıları hep buradadır. Irmak kenarında, Devetaş’da, Pelit altında, Yukarı Harmanda, Kirtik’te, Bucak’ta veya bir bahçede, tarlada, sokaktadır…

İşte bu sebepten buralarda yaşamış olan insanlar dünyanın neresine giderlerse gitsinler rüyalarını genellikle anılarının sabitlenmiş olduğu Şıhbarak’ta görürler. Genellikle mutlu sonla biten rüyaların bitiminde uyandıklarında güne daha neşeli ve umutlu başlarlar…

Hani, “Orda Bir Köy Var Uzakta” diye başlayan bir şarkı vardır. Şıhbarak, bu şarkıda geçen köylerden değildir. Kayseri’ye pek uzak sayılmaz. En fazla bir saatlik yolculuktan sonra rahatça ulaşabilirsiniz. Huzurlu bir gün geçirmek, güzel anlar ve anılar yaşamak isterseniz sizleri de bekleriz…

 

YAZAR:ABDULLAH AYATA



ABDULLAH AYATA
Okunma Sayısı: 1107


18.119.29.40








  Yıldız güven

Abdullah hocam son Ermeni kitabınızı okurken kendimi bu sayfada buldum. Sihbarak köyünü ibiş hocanın varlığının gerçek olup olmadığını merak ettim. Gerçek bir köyün gerçek kişilerin üzerinden kaleme almış olduğunuz eser beni de diğer okuyucular gibi çok etkiledi. Kaleminize sağlık 🇹🇷

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Aidat Borcu Sorgulama
Son Ziyaretçi Yorumları
A.Ş.
Değerli kardeşim (Çvş) Adem Kuleman, öyle zannediyorum ki sen Gelibolu Ölçme Bölüğünde askerlik görevini yaptın.Tahminim doğruysa yukarıdaki telefondan ararsan görüşürüz..Selamlar….

OSMAN
Selamün Aleyküm bende şıhbaraklıyım 20 yıldır köyüme gelmedim her şey için çok sağol allah razı olsun

ali dönmez
slm nasılsınız köyüme hasret gideriyorum son yapmış olduğunuz nostalji fotoğraflar çok güzel emeğinize sağlık eski günlere götürdünüz beni


Tüm ziyaretçi yorumları için tıklayınız.
Günlük Gazeteler
© Copyright 2018  V4.0 Tüm Hakları Saklıdır. Hazır Dernek Sitesi | Hazır Köy Sitesi
Top